Yüz, boyun, dekolte bölgesi, ellerimiz… Aslında dış ortamla direk bağlantı kuran ve güneşe maruz kalan bölgelerin tümü! Lekeye hayatımıza “hoş geldin” der gibi yer açıyoruz çünkü; kızılötesi görünür ve morötesi ışınları direk temas ile alabiliyoruz.
Güneş, televizyon ve bilgisayara ekranları, floresan lambalar…
Bu ışınlar dışında rüzgar, soğuk-sıcak teması, sigara dumanı, kozmetik ve kimyasal ürünler, ilaçlar doğrudan ya da dolaylı yoldan etki ederek lekelere neden olabiliyor. Yaş ilerledikçe lekelenmenin artmasının sebebi ise derinin yapı taşlarının azalması ile birlikte yenileme gücünün azalması…
Lekelere karşı kendimizi nasıl koruyabiliriz?
Tek ton bir cilt görünümü hepimizin hayal ettiği görüntüdür. Lekelerimizden şikayetçi isek öncelikle leke tipi belirlenmelidir. Leke tedavisinde içinde bulunulan mevsime göre uygun yöntemler belirlenir. İşlemsel tedaviler ile leke tedavisi uygulamak mümkündür. İşlemsel tedavilerde lazer ile yapılan kontrollü cilt harabiyeti ve iyileşme sağlayan fraksiyonel lazerler, Q anahtarlı lazerler, spot soyucu işlemler yer alıyor.
İçinde bulunduğumuz kış ayları ise medikal tedaviler için en uygun zamanlardır. Yazın ise korumaya yönelik tedaviler yapılabilir. Medikal tedavilerde leke soyucu serumlar, kremler, yaşlanma karışımı ürünler, kimyasal peelingler yer alıyor. Parlak, tek ton bir cilt görünümüne ulaşmak için cilt bakım rutininize günde iki defa Sinoz Leke Kremini dahil edebilirsiniz! en iyi leke kremi sorgunuza cevap olacaktır
[…] Lekeye Karşı Kendimizi Koruyoruz! […]